Kiraz Çiçekleri
Masanın üstünde tabak, tabağın içinde kiraz çiçekleri. Biraz fazla büyümüşler gerçi. Al al olmuşlar önce, sulanmışlar, tatlanmışlar. Sonra koparmış bir mevsimlik işçi, alnında boncuk boncuk terleriyle. Aklında sevdiğiyle, elinde kiraz dolu sepetlerle yürümüş de yürümüş. Gün doğarken toplamaya başladığı kirazların parasını, emeğinin karşılığını güneş batarken almış, hala aklında sevdiği ve ona alacağı gül demeti.
Kasa kasa kirazlar tozlu yollarda ilerlemişler sonra, çamurlu kamyonetin arkasında. Yanlarına da iki çocuk oturtmuşlar, öne sığmayan, yol boyunca birbirine bakan, bir kız bir erkek çocuğu. Sevdiği türkü çıkınca radyoda, açmış sesini şoför, aklında yitip giden gençliği, bir türlü kavuşamadığı eski sevgilisi. Sonra yanında oturan karısına bakmış, ilk defa düğün günü gördüğü, kendinden 7 yaş küçük, 25 yaşında üç çocuk anası karısına. Salıncakta sallanacak yaşta beşikte çocuk sallamış, gençliğini yaşayamamış karısına.
Büyük şemsiyelerin arasından sızan ışık huzmeleri varmış sonra, önce al kirazların üstüne, kirazların üstünden de kır saçlı öğretmenin gözlerine. Yarım dakika sonra da, bu kır saçlı öğretmenin parmaklarını kesecek mavi pazar poşetinin içine girmişler işte.
Sonra başka bir öğretmen, kirazları buzdolabındaki mavi poşetten çıkarmış. Güzelce yıkamış kirazları ve üstüne pembe çiçekler işlenmiş beyaz bir tabağın içine koymuş hepsini. Sonra elinde tabakla girmiş kapıdan içeri, beş dakika önce tartıştığı oğlunun kapısından içeri. Sonrası malum, o kırmızılıklar, tatlı sular oğlanın midesinde son bulmuş. Ders çalışan oğlanın, yirmi dakika sonra ardı arkası kesilmeyen düşünceler yüzünden inleyecek oğlanın, o inlemelerle yazı yazacak oğlanın midesinde.
İşte, tabağın içindeki kiraz çiçeklerinin hikayesi bu, ama bitti sanma. Daha çok yaşayacak bu küçük, sert, yuvarlak çiçekler. Penceremin altındaki tarlaya bırakacağım hepsini. Orada yine çiçek olacaklar. Belki kiraz çiçeği olamayacaklar ama eminim rengarenk açacak hepsi ilkbaharda. Sonra belki bir elma olacaklar, belki bir çalı tohumu, belki de sıradan bir tarla çiçeği. Ama ölmeyecek bu çiçekler, söz veriyorum. Hikayeler bitmez bizde çünkü. Bu ortası yeşil, ucu pembe kalemden belki şarkı sözleri çıkmayacak ama şiirler ve hikayeler de eksik olmayacak. Onlarca aşkı, onlarca acıyı yazacak bu kalem, hepsi birbirinden farklı ama özünde bir. Binlerce dalı olan bir ağaç gibi, durmadan hışırdayacak yaprakları. Sağlıcakla kalmanı istiyorum.